Ankara
Türkiye’nin tarım ve ormancılık bakanlığı, arıcılara iklim değişikliği ve tarımsal kimyasalların getirdiği zorluklara yanıt olarak arıcılık turizmi ve katma değerli arı ürünleri gibi alternatif gelir kaynaklarını keşfetmelerini tavsiye etti.
Arıcılık kırsal Türkiye’de hayati bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve tarımsal tozlaşmada ekolojik dengeyi destekleyerek kritik bir rol oynuyor.
Bununla birlikte, bilimsel yöntemler ve devlet destek programlarındaki ilerlemelere rağmen, sektör önemli tehditlerle karşı karşıyadır.
İklim değişikliği kuraklık ve düzensiz yağışlara neden oldu, arı beslenmesini etkiledi ve bal üretiminde dalgalanmalara neden oldu.
Pestisitler, böcek öldürücüler, herbisitler ve parazitlerin kullanımı da koloni kayıplarına katkıda bulunur.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nden yakın tarihli bir rapor, organik arıcılık, arı hastalıkları ve zararlıların kontrol edilmesi, çevre dostu çiftçiliğin teşvik edilmesi, tüketici farkındalığının arttırılması ve taklit balla mücadele gibi sürdürülebilir uygulamaların genişletilmesini önermektedir.
Buna ek olarak, kraliyet jöle, polen, propolis, arı zehiri ve balmumu dahil olmak üzere arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve arıcılık turizmi geliştirmek, geliri artırmak ve riskleri azaltmak için umut verici stratejiler olarak görülmektedir.
Arıcılık turizmi veya “API-Tourizm”, geleneksel arıcılığı seyahat ve eğitim deneyimleriyle birleştirir.
Yeşil turizmin bir parçası olarak, ziyaretçileri arı kültürüyle etkileşime girmeye ve sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik ederek doğal arıcılık ortamının tadını çıkarmaya davet ediyor.
Uzmanlar, iyi tarımsal uygulamaların benimsenmesinin ve pestisit kullanımını düzenlemenin üretimi artırmak ve arı popülasyonlarını korumak için gerekli olduğunu vurgulamaktadır.
Üretim maliyetlerini azaltmak, yöntemleri standartlaştırmak ve yeni teknolojileri entegre etmek de verimleri ve ürün kalitesini daha da artıracaktır.
Bu zorluklara rağmen, Türkiye, zengin florası, olumlu iklimi ve coğrafi konumu sayesinde küresel arıcılıkta önemli bir oyuncudur.
Ülke, çiçek, çam ve kestane bal dahil olmak üzere farklı yerel bal çeşitleri üretir.
Geçen yılın sonunda, Türkiye’nin yaklaşık 98.000 arıcılık işletmesi ve 8.8 milyondan fazla kovanı vardı ve yaklaşık 95.500 ton bal üretti.
Toplam arı kolonisi sayısı geçen yıl 9 milyona ulaştı, güneybatı Mukla şehri 729.000 kovanla ülkeye liderlik etti, ardından Karadeniz şehri Ordu ve güney eyaleti Adana geldi.
İç talep yüksek kaldıkça, bal ihracatı geçen yıl öncelikle Avrupa ve Kuzey Amerika’ya sadece 8.657 ton oldu.