İSTANBUL
İstanbul Green City Endeksi’nden yeni bulgulara göre, Güngören İstanbul’daki yeşil alana en sınırlı erişime sahip bölge olarak ortaya çıktı.
Marmara Üniversitesi tarafından Mart 2023 ve Mart 2025 arasında Türkiye’nin (TüBijak) Bilim ve Teknolojik Araştırma Konseyi ile işbirliği içinde yürütülen kapsamlı iki yıllık çalışma, Güngören’in şehir başına yeşil alanda en düşük ve şehrin 39 bölgesi arasında genel ekolojik performans olduğunu ortaya koydu.
Veriler keskin bir resim çiziyor. Bölgenin hava görüntüleri, neredeyse görünür yeşillik izleri olmayan bir beton genişliği ortaya çıkarır. Ağaçlar seyrek, sokaklarda bir avuç astarla sınırlıdır, yoğun paketlenmiş binaların ezici varlığı, bölgenin ciddi açık, nefes alabilen alan eksikliğini vurgulamaktadır.
Yeşillik sıkıntısının ötesinde, Güngören ayrıca 500 metre içindeki acil durum montaj noktalarına en zayıf erişilebilirliği kaydeder – bu da kentsel afete hazırlık için önemli bir gösterge. İstanbul’u geçirimsiz yüzeylerin yüzdesinde yönlendirir, doğal su emilimini kısıtlar ve kronik olarak yavaş trafik akışından muzdariptir. Buingören’in hava kalitesi endeksi, sakinler için yüksek çevresel riskleri yansıtan şehir çapında 26. sırada yer alıyor.
Şehrin bölgeye göre en küçük bölgelerinden biri olmasına rağmen, Güngören en yüksek nüfus yoğunluklarından birine sahiptir ve zaten kıt yeşil alanları üzerindeki baskıyı yoğunlaştırır.
Bulgular bir bütün olarak İstanbul ile karşılaşan daha geniş ekolojik suşları yansıtmaktadır. Şehir hızla büyümeye devam ediyor ve Türkiye’deki diğer eyaletlerden daha fazla iç göçmen çekiyor. 14 Temmuz’da Türk İstatistik Enstitüsü (Tüij) tarafından yayınlanan rakamlara göre, yaklaşık 400.000 kişi sadece geçen yıl İstanbul’a taşındı.
15 milyonu aşan bir nüfusla şehir, ülkenin ekonomik, kültürel ve akademik kalbi olmaya devam ediyor, ancak altyapısı, konut arzı ve yeşil alanları ayakta kalmak için mücadele ediyor.
Kentsel baskılar, trafiğin kötüleşmesi ve hava kalitesi ile birleşir. Küresel bir hareketlilik analizi firması yakın zamanda İstanbul’u dünyanın en sıkışık şehri olarak adlandırmıştı ve sürücüler bir yıl boyunca trafiğe ortalama 105 saat kaybediyordu.
Bu arada, hava kirliliğinin temel bir göstergesi olan azot dioksit seviyeleri, 2024’ün ilk yedi ayında yüzde 14 arttı ve metreküp başına ortalama 40.61 mikrograma ulaştı.
Uzmanlar trafik yoğunluğunu ve fosil yakıtların bu kirliliğe ana katkıda bulunanlar olarak kullanılmasını belirtmektedir.