Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Salı günü İngiliz Başbakanı Keir Starmer ile ikili bağları, bölgesel ve küresel meseleleri, savunma ve ticaret işbirliğini tartışmak için bir telefon düzenledi.
Başkanlığın İletişim Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, liderler Türkiye’nin Eurofighter Typhoon avcı jetlerinin potansiyel tedariki konusundaki son ilerlemeleri gözden geçirdi.
İki taraf, bu alandaki gelişmelerin Ankara ve Londra arasındaki savunma işbirliğini daha da güçlendireceği konusunda iyimserlik ifade etti.
Türkiye, hava kuvvetlerini geliştirmek için 40 Eurofighter’ı satın almak için görüşmelerde bulundu. Jetler, Airbus, Bae Systems ve Leonardo şirketleri tarafından temsil edilen bir Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya konsorsiyumu tarafından inşa edilmiştir.
İngiltere satışa devam etmek için istekli olsa da ve Almanya dışındaki tüm üretim ortakları destek dile getirmiş olsa da, anlaşma aylarca durdu.
Ancak yetkililer son zamanlarda müzakerelerde ilerlemeyi dile getirdiler.
Erdoğan Pazar günü, İngiltere ve Almanya’nın Türkiye’nin Eurofighter’ların potansiyel satın alması için “olumlu” bir duruş gösterdiğini ve Ankara’nın satın almayı mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırmak istediğini vurguladığını söyledi.
Salı günü, Erdoğan ayrıca Starmer’a Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nı (FTA) güncelleme müzakerelerinin bu yıl içinde sona ereceğini umduğunu söyledi.
Türk Ticaret Bakanlığı Cuma günü yaptığı açıklamada, tarafların anlaşmanın modernize edilmesiyle ilgili ilk görüşmeleri tamamladığını söyledi.
İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrıldığında imzalanan mevcut anlaşma, kapsamını genişletmek için incelendi. Geçen yılki seçim sırasında, İşçi Partisi’nin 14 yıl muhalefetten sonra hükümete döndüğünü gören görüşmeler duraklatıldı.
İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi 2024’te 22 milyar dolara ulaştı ve İngiltere Türkiye’nin yedinci en büyük ticaret ortağı olarak sıralandı. Türkiye 8 milyar dolarlık bir ticaret fazlası yürütüyor.
Telefon görüşmesi sırasında Erdoğan, Gazze’deki kötüleşen insani durumla ilgili endişeleri de artırdı, açlıktan ölümlerin önlenemeyeceğini ve insani yardıma anında ve engelsiz erişimin sağlanması gerektiğini vurguladı.