Minibüs
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, bir zamanlar soyu tükenmiş düşünülen bir tür olan Anadolu Pars (Anadolu Leopard) nüfusunu arttırmak için stratejileri araştırmak için bilim adamları ile istişareler başlattılar.
class = “cf”>
Duyuru, 21-24 Mayıs tarihleri arasında Van’in doğu eyaletinde düzenlenen Ulusal Yaban Hayatı Kongresi sırasında bakanlığın himayesinde yapıldı.
Doğa Koruma ve Ulusal Parklar Genel Müdürü (DKMP) Kadir Çokiçin, Kongre’de konuşan “Anadolu Leopar’ın çoğalmasını desteklemek için neler yapabileceğimizi belirlemek için bilim adamlarıyla etkileşim kuruyoruz” dedi.
Çokiçin, son kamera tuzağı görüntülerinin bir zamanlar bölgede yok olduğuna inanılan zor büyük kedinin varlığını doğruladığını kaydetti. “Görüşlerin meydana geldiği alanları yakından izliyoruz ve bu habitatları korumak için önlemler alıyoruz” diye ekledi.
Türler, son fotoğraf kanıtları ortaya çıkana kadar onlarca yıldır resmi olarak belgelenmemişti. Yeniden ortaya çıkması, bilimsel ilgiyi ve koruma girişimlerini yeniledi.
Kongre, vahşi yaşam araştırma ve korumaya odaklanan 80 bilimsel makale sunan 18 üniversiteden araştırmacıları bir araya getirdi.
class = “cf”>
Etkinlik, 22 Mayıs’ta Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü ile çakıştı ve yaklaşık 12.000 bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğini vurguladı – neredeyse Avrupa’nın toplam florasına eşleşti.
DKMP yetkilileri, 13.404 flora ve fauna taksonunda 1.9 milyon veri puanı kataloglayan biyolojik çeşitlilik veritabanı projesi “Noah’s Ark” ın başarısını sergiledi.
Tarım ve Ormancılık Bakanı İbrahim Yumakli, Kongre’ye bir video adresinde, “Bu yıl, uluslararası biyolojik çeşitlilik günü ‘doğa ve sürdürülebilir kalkınma ile uyum’ temasıyla kutlanıyor. Bu önemli gün bize doğa ile ilişkimiz hakkındaki farkındalığımızı derinleştirmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
Ayrıca Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğini korumanın daha geniş misyonunu vurguladı. “Bilim temelli stratejiler yoluyla korunan alanları genişletiyoruz, ileri teknolojilerle tür izlemeyi geliştiriyoruz ve kültürel mirasımızı korumak için geleneksel ekolojik bilgileri belgeliyoruz.”