Pazar günü geç saatlerde İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından Al Jazeera gazetecisi Anas al-Sharif ve diğer dört meslektaşının hedeflenen öldürülmesi, Gazze’nin içinden daha önemli raporlama seslerini susturuyor.
IDF, Al-Sharif’i “ortadan kaldırdığını” iddia eden bir açıklama yapmak için zaman kaybetmedi ve ona Al Jazeera için bir gazeteci olarak “poz veren” terörist “olarak adlandırdı.
Gazze Son: Canlı Güncellemeleri İzle
Gazetecileri Koruma Komitesi Temmuz ayında Al-Sharif’in bir İsrail smear kampanyasının kurbanı olduğu ve güvenliğinden korktukları konusunda uyardı.
IDF daha önce Hamas ile olan ilişkisini kanıtladığını söyledikleri belgeleri yayınlamıştı.
Onlardan meslektaşlarında hiçbir kelime yok – Muhammed Qreiqeh, İbrahim Zaher, Muhammed Noufal ve Moamen Aliwa – da öldürdüler. Biz takip ediyoruz.
El -Sharif’in ölümü – ve dört meslektaşının ölümü – hem yerde hem de İsrail’in Gazze Şehrine yaklaşmakta olan itişinden önce gazetecilik topluluğuna ürpertici bir mesajdır.
Şimdi bu hikayeyi ele almak için daha az gazeteci kalacak ve – eğer mümkünse – biraz daha korkutucu olacaklar.
Gazeteciler böyle susturulur. İsrail bunu iyi biliyor.
Ayrıca uluslararası gazetecilerin savaş hakkında rapor vermeleri için Gazze’ye girmelerine izin vermedi.
Al-Sharif’in ölümü, bir ev ismi olduğu bölgeye şok dalgaları gönderdi. Sosyal medyada üretkendi ve büyük bir takipçisi vardı.
Sky News’ten daha fazlasını okuyun:
Gazeteciler Gazze’ye erişim talep ediyor
İsrail’in ‘Gerçeğe Savaş’ hakkındaki Sky News
Muhabirler İsrail’e talep veriyor
Büroya giderken taksideki grevin hemen ardından korkunç görüntüleri izliyordum ve şoför bana haberler geldiğinde ANAS için nasıl ağladığını anlattı.
Küçük kızı, sosyal medyadan bildiği Al-Sharif’in küçük kızı Sham yüzünden ağladı.
“Herkese Hamas diyorlar,” dedi taksi şoförüm. “Erkekler, Kadınlar, Çocuklar”.
Geçen ay, Al-Sharif şu yazıyı şöyle yazdı: “21 ay içinde bir an için (krizi) örtmeyi bırakmadım ve bugün açıkça söylüyorum … ve tarif edilemez bir acıyla.
“Açlıkta boğuluyorum, tükenmede titriyorum ve beni her an takip eden bayılmaya direniyorum… Gazze ölüyor. Ve onunla ölüyoruz.”
Gazze’deki gazetecilerin her gün karşılaştığı şey bu.